LOR KURABİYESİ

Buzdolabında beni bekleyen tatlı lorum vardı. Doğaçlama yumuşacık kurabiye tarifimi, sıcak sıcak dumanı üstündeyken sizlerle paylaşmak istiyorum.Ayrıca yılbaşına da yakışacak bir kurabiye oldu :)

Malzemeler:

500 gr tatlı lor
2 yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
yarım limon suyu
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 çay kaşığı karbonat( kokusunu sevmeyenler hiç koymayabilir )
3 büyük su bardağı un

 Yapılışı:

Loru, şekeri ve iki yumurta sarısını ( beyazını üzeri için ayırıyoruz) elimizle yediriyoruz. Limon suyunu, karbonatı, kabartma tozunu, sıvı yağı, vanilya ve unu da ilave edip, yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz.

Elimizde yuvarladığımız kurabiyeleri önce yumurta beyazına sonra toz şekere batırıp, önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 20 dakika üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.

Tepsi fırından çıktıktan sonra bir ızgara üzerinde 10-15 dakika dinlendirip servis yapıyoruz.

Afiyet olsun.

Barış içinde mutlu, bereketli, lezzetli, sağlıklı yıllar..

Sevgiyle..

365 GÜN OLDU!

Serin bir eylül akşamı, bileğime bağladığın balonlarım uçtu sen gidince!

Sevdiğini her görünce, yaşaran yeşil gözlerin kapandığında benim için de, hayatın en önemli pencerelerinden biri kapandı, sen gidince!

Tükenmeyen yaşam enerjin, taşan çocuk heyecanın seninle birlikte bitti sen gidince!

Herşeyi  güzel gören, sanatçı , naif, olumlu kişiliğinle hayat daha kolaydı,  

Şimdi katlanmak zorlaştı,  sen gidince

Şefkatin,sevginin en yoğunluğu seyreldi sen gidince!

Telaş bitti.. Telaş….

 Sen gidince!

Senin bonkörce dağıttığın sevgi sözleri tükendi sen gidince!

Bütün manzaralar senin gözünde güzelmiş meğer,

Her şey siyah beyaz oldu sen gidince !

Güzelim bol kahkahalı sofralar, seninle anılara bıraktı yerini, sen gidince !

Kucağında ağlayacağım, omzuna yaslanacağım, sırtımı dayayacağım koca dağım yıkıldı sen gidince!

Dertlerimi de, sevinçlerimi de ,içimde biriktiriyorum artık.

Paylaşacak kimsem kalmadı, sen gidince !

Bakacak resimlerim, hatırlanacak anılarım çoğaldı, sen gidince!

Hayatı sev, gez,ye dedin ya göçerken. Gülüyorum, geziyorum ama dönüyorum beni bıraktığın yere geliyorum hala

 Sabrım bitti.. Sabrım..

Sen gidince!

Bütün takım elbiselerin, kravatların da gitti

Sen gidince,

Sadece

ATATÜRK SEVGİN HEP KALDI .

Kısaca,

Babam, atam, arkadaşım, dostum,

ÇOCUKLUĞUM BİTTİ

SEN GİDİNCE!

Rahat uyu,

Huzurlu kal,

Dediğin gibi yapıyorum,

Geziyorum, harcıyorum, yiyorum

Annemi hiç üzmüyorum.

Torunların iyi,

seni anıyoruz hep.

Hayatı severdi,

İnsanları severdi,

Hayvanları çok severdi.

Akıllıydı,

Duyguluydu,

Bonkördü,

Bütün sıfatlar senin…..

1 yıl oldu bugün

365 gün

Sensiz………..
Cüzdanında -imza kızın- kitabında yazdığım metnin fotokopisi çıktı.
Gözyaşları sel..
Özlüyorum çok.

Geleceğim ben,senin yanına.

Abimle ikinizi yan yana bulacağım, biliyorum.

Sarılacağız gene gözü yaşlı

Güleceğiz..

Ama şimdilik buradan sesleniyorum sana

İyiyim babam beni merak etme !

Senin deyiminle

“bir yaramazlık yok”

Mekanın cennet, yolun hep ışık olsun..

KIZIN

BROKOLİ ÇORBASI

Bernuşum diyet bir masa hazırladı bize geçen gün. Ve, hic brokoli sevmeyen ben yukardaki nefis çorbadan iki kase içtim.
Bu akşam da hemen uyguladım.
Buyrun dumanı üstünde tarif.

Malzemeler:

Yarım kilo brokoli
2 diş sarimsak
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağ
Tuz
Karabiber
Taze nane

Yapılışı :

Brokolileri iyice yıkayıp, suda haşlıyoruz. İçinden az miktarda minik çiçekleri çorbaya sonradan dahil etmek üzere ayırabilirsiniz.
Blendera suyu (hepsini degil kıvamı ayarlayabilirsiniz) sarımsağı ve brokolileri koyup, krema kıvamından daha az yogun geciriyorsunuz.
Ayrı bir tencerede un ile tereyağı kavrulup,
1 bardak sut ile pisirilir ve üzerine blendardan geçirdiğimiz brokoliler, tuz, karabiber, ben pul biberde koydum)  ilave edilip, bir taşım daha kaynatılır.
Sıcak bir şekilde çiçek brokolilerde ilave edilip, taze nane ile servis yapılır.
Afiyet olsun.

KABAK CARPACCIO

İşte, masamızda hep görmek istediğimiz olağanüstü sağlıklı bir lezzet.
Her zamanki gibi benden gene pratik bir tarif😊

Malzemeler:

3-4 adet küçük taze kabak
Dereotu
Maydanoz
Nane
Sarımsak
Limon(ben fazla ekşi sevmedigimden koymadım)
Tuz
Nar ekşisi
Zeytinyağı

Kabak hariç, diger malzemeler (yeşillikler) incecik kıyılıp,
 nar ekşili,zeytinyağlı,sarımsaklı karışımla birleştirilerek bekletilir.
Diger yandan kabaklar havuç soyucu ile kabukları alındıktan sonra kalan kabakların tamamı soyucu ile sıyrılıp, önceki yeşillik karışımı ile birleştirilip, ağzı kapalı bir şekilde 2-3 saat buzdolabında bekletilip servis yapılır.
İstenirse parmesan peynir ve roka ile de servis yapabilirsiniz.(Ben tercih etmedim)
Afiyet olsun.

NOHUT SALATASI

Akşam dostlara değişik bir salata yapayım isterken aklıma gelen nohut salatasının basit tarifini hemen sizlerle paylaşayım.
Genelde hanımlar nohutu fazla haşlayıp buzluğa atarlar. Ben akşamdan ıslatıp, ertesi gün taze yapmayı tercih edenlerdenim.
Malzemeler:

1 su bardağı haşlanmış nohut
maydanoz
nane
dere otu
3 dal taze soğan 
kornişon turşu ( istenirse)
1/2 mısır ( istenirse)
haşlanmış kırmızı biber
nar ekşisi
az sumak
az limon suyu (istenirse ben koymuyorum )
zeytinyağı
tuz

maydanozdan itibaren bütün malzemeler ince kıyılıp, karıştırılıp, nak ekşisi ve zeytinyağı ile harmanlanır en sonunda
haşlanmış nohut ile karıştırılır.
Servis yapmadan en az iki saat buzdolabında bekletilir.


Afiyet olsun .

HAŞHAŞLI TATLI

Malum bayram geliyor. Bir önceki tarifte söz verdiğim biraz uğraştırıcı ancak çok lezzetli tatlının bayram da yapılmak üzere çok uygun bulduğumdan tarifi şimdi yazabiliyorum.
Benden az kalorili tariflere alışık olanları bu sefer hayal kırıklığına uğratacağım. 
Ancak bayram ama yaa  !
Haydi hanımlar doğruu mutfağa....)

Malzemeler :
4 yumurta
1 s.b ( su bardağı) şeker
1 s.b un
1 s.b irmik
1 s.b haşhaş
1 s.b sıvı yağ (tercihen mısır özü yağı)
1 kabartma tozu
1 avuç ceviz içi

Krema Malzemesi :

2 fincan un
2 fincan şeker
1 litre süt
 (hepsi kaynayana kadar orta ateşte karıştırılarak pişirilecek)
2 vanilya en son ilave
istenirse 50 gr margarin ( ben tercih etmiyorum)
hepsi çırpılacak.

Şerbet :

3 su bardağı su
1,3 su bardağı şeker

 üstüne  :
2 paket krem şanti

Yapılışı :

yumurtalarla şekeri 10 dk beyaz bir bulut olana kadar mikserle çırpalım. Yağı ilave edip çırpmaya devam edelim. Başka bir kapta kuru malzemelerimizi ( un, irmik, haşhaş, kabartma tozu ) harmanlanıp önceki karışımla çırpılır. Resimdekine benzer derin büyükçe bir borcama yada fırına dayalı başka bir kaba altı yağlanıp dökürlür.  150 derece önceden ısıtılmış fırında 40 dk pişirilir.

Şerbet yukarda yazılan malzeme ile kaynatılıp, ılık olana kadar bekletilir ve fırından çıkan kekimizde ılık iken üzerine dökülür.
Şerbet tamamen çekince krema tarife göre pişirilip, şerbetli kekin üzerine dökülür. 

En son 2 paket krem şanti tarifindekinden  daha az sütle( yarım bardak daha az ) çırpılıp. Koyu kıvamda
borcamın en üzerine güzelce satulayla düzeltilerek yayılacak.

2-3 saat busdolobında bekletilip, dilimlenip servis yapılabilir.

AFİYET OLSUN..

(kalorilerrrrr diye bağıranları duyuyorum ama duymamış gibi yapıyorum. bilginize...)

KOLAY POĞACA

Yine çok pratik bir tarifle karşınızdayım.
Ama bir sonraki tarifim bir o kadar uğraştırıcı olacak şimdiden belirteyim.

Malzemeler.
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı çiçek yağ
1 tatlı kaşığı karbonat ( isterseniz kabartma tozu kullanabilirsiniz )
alabildiği kadar un ( kulak memesi kıvamında )

Harcı.
 lor
az tuz
maydanoz

Üzeri için.
1 yumurta sarısı
susam
çörek otu

Malzemelerimizi karıştırıp elimizde yada düz bir zeminde yuvarlak açıyoruz.
iç malzemeyi yerleştirip fotoğraftaki gibi şekil veriyoruz.
üzerlerine yumurta sarısını, susamı ve çörek otunu serpip, 160 derece önceden ıstılmış fırında
üzeri kızarana kadar pişiyoruz.
ve (ben poğacayı sıcak yemeyi severim tercih sizin elbette) sıcak sıcak servis yapıyoruz .

AFİYET OLSUN.

TEK KİŞİLİK PASTALAR

Sırada bekleyen onca tarifim varken dün akşam Şermin de yediğim bu tarifi torpille öne almış bulunuyorum.
Her zamanki gibi pratik bir tarif. Lezzet ise zaten tam bir şölen.
Malzemeler

1 adet yuvarlak kakolu hazır pastaban
1 paket krem şanti
1 paket muzlu krem ole
2 adet büyük muz
1 s.b (su bardağı) damla çikolata
1 s.b kırık ceviz
3 s.b süt
kakao (üzeri için )

Hazır pastabanın her iki katını da tek tek  bardak ağzı yada varsa yuvarlak ölçü ile kesiyoruz.

( 1 kişilik olacak şekilde büyüklüğü size bağlı )

Ve onları ılık sütle ıslatıp kenarda bekletiyoruz.

Başka bir kapta krem ole ve krem şantiyi 3 su bardağı süt ile ( tam dolu olmasın ) koyu kıvamda çırpıyoruz.
İçine muzları küp küp doğruyoruz, damla çikolatayı ve cevizimizi ilave edip karıştırıyoruz.
Önceden hazırladığımız yuvarlak tek kişilik pastabanlarımızın üzerine kaşıkla bolca koyuyoruz ve kenarlarını yukarıya doğru düzeltiyoruz.
Keklerin kalan kısımlarını kırıklayıp bu karışımın üzerini kaplıyoruz, en son üzerlerine kakao serpiyoruz.
Buzdolabında bir kaç saat bekletip servis yapıyoruz. 

Bitti bile .)

AFİYET OLSUN.
 

FIRIN TORBASINDA AYVA

Ayvayı o kadar çok seviyorum ki, mevsimi haricinde bile özlüyorum.
Marmelatı, reçeli hele ki fırında ayva tatlısına bayılıyorum. Hiç birini yapamazsam direk soyup yiyiyorum arkadaş!

Malzemeler.

4 orta boy ayvva
ve elbette çekirdekleri
1,5 su bardağı şeker ( ben çok şekerli sevmiyorum siz dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz )
1 çay bardağı su
3-4 adet karanfil
1 çubuk tarçın
fırın torbası

Ayvaları iyice yıkayıp, soyup ikiye ayırıyoruz ve çekirdeklerini kullanılmak üzere bekletiyoruz.
Çukur bir kapta şekeri, suyu iyice eritip ayvaları boca ediyoruz ve karıştırıyoruz. Fırın torbasına, bu karışımı ayvalarla birlikte ve ayvaların çekirdeklerini, karanfili, çubuk tarcını ekleyip, ağzını sıkca kapatıyoruz ve torbanın  tam üzerinden kürdanla birkaç yeri deliyoruz.( suyunun akmaması gerek deldiğimiz yere dikkat!)

200 derece önceden ısıtılmış fırında 20-30 dakika pişiriyoruz ve 180 dereceye getirip ( şekeri yanmaması için ) 15 dakika daha pişiriyoruz.

Soğuduktan sonra ben üzerine resimde gördüğünüz gibi maraş usulü kesme dondurma ile servis yaptım
çok beğenildi.

Afiyet olsun.

Sevgililer günü ve İzmir

Sevgilisi olsun olmasın hiçbir İzmirli yanlız hissetmez kendini. 
Hiç bir sevgilinin izin vermediği kadar özgür, cesur, pervasızdır sevdalar.
Atarlıyız bütün romantik aşklara inat!
Rahatız evet, mesai saati de neymiş denize bakmadan kahvaltısız? 
Buluşuruz elbet sevgiliyle ama telaşsız ! 
Balkonda gün batımda rakı-balık yapmayan sevgili zaten bizden değildir. 
İçinde AŞK geçer mesela kArŞıyaKa nın.
Denizi uysal, kızı hırçın. 
Bütün bunları olağan karşılayan erkekleri de delikanlı. 
Delikanlı sevdaların aşıkları,
gününüz kutlu olsun...

PRATİK MİNİK PİDELER

Sevgili arkadaşlar, blogumda genellikle duyulmamış ve hızlıca yapılan pratik tariflere yer vermeye çalışıyorum.

 Birazdan vereceğim tarifi de Diyarbakırlı arkadaşım Songül'den öğrenip denediğim bir lezzettir. Umarım beğenirsiniz.

Malzemeler.( 1 fırın tepsiliktir)

Hamuru

1 çay bardağı süt
1 çay bardağı su
2 yemek kaşığı sıvı yağ ( ben hep zeytinyağı tercih ediyorum)
1 küçük paket kuru maya
1 çay kaşığı sirke
tuz

Bütün hamuru kulak memesinden daha yumuşak bir kıvamda yoğurup,
ceviz büyüklüğünde yuvalarlaklar yapıp, üzeri örtülü bir şekilde iç harcını hazırlayana kadar bekletiyoruz.

Harcı.

1 tavuk göğsü (çiğden, minik kuşbaşı doğranacak)
karabiber
pul biber ( tercih eden acılı )
taze kırmızı ve yeşil biber ( minik doğranacak)
tuz 
çok az zeytinyağı

Hazırlanışı.

Hafif kabarmış ceviz büyüklüğündeki hamurlarımızı un ve az nişastalı tezgahımızda oval şekli vererek oklavayla açıyoruz ve
hazırladığımız içi yerleştirip iki kıyısından kayık yapar gibi(pide şekli)
kapatıyoruz. Ortaları açık kalacak. Üzerlerine hiç birşey sürmeden fırın tepsisine yerleştiriyoruz. ( tarifte hiç yumurta olmadığından hafif oluyor)

Pidelerimiz büyüklüğü, fotoğraftaki  orijinal boyutlarında olacak.

Önceden 200 derecede ısıtılmış fırınımızda üzerleri kızarana kadar pişirip, çıkar çıkartmaz üzerlerini bol zeytinyağı ile yağlıyoruz ve sıcak servis yapıyoruz.

AFİYET OLSUN.